Bahri KILINÇEL bilgi@bahrikilincel.com
İSPANYA GEZİSİ



ENDÜLÜS GEZİSİ İZLENİMLERİ VE ENDÜLÜS ESERLERİ FOTOĞRAFLARI Türkiye genelinde İspanya ve Barselona denilince ilk akla gelen futboldur.Cervantes ve Nobel ödülü alan yazarlar buraya eklenebilir. Endülüs denilince de Yahya Kemal’in “Endülüs’te Raks” şiiri, Flamenko icraları ve Elhamra Sarayı akla geliyor. Tarih bilgimizin metinlere değil de romantizme ve ideolojiye dayanmasından olacak ki Ziya Paşa’nın Endülüs Tarihi bile ilk basımından ancak 120 yıl sonra ikinci kez yayımlanabilmiştir İspanya, İber Yarımadası’nın beşte dördünü kaplayan bir Avrupa ülkesi. İspanya topraklarında ilk yerleşimin MÖ 1,100 yılında Fenikelilerle başladığı, onları Keltler ve Yunanlıların takip ettiği biliniyor. MÖ 202’de Roma İmparatorluğu’nun İspanya birliğine katkısı Hristiyanlığın bu topraklarda yayılmasına neden olmuş. MS 5’inci yüzyılda Vizigotların hakimiyetine giren İspanya; 8 ile 10’uncu yüzyıllar arasında Afrika’dan gelen Müslümanların egemenliğine sahne olmuş. Ülkenin kuzeyinde kalan birkaç bölge haricinde burada Endülüs medeniyetini kuran Müslümanlar, üniversiteler açarak, İslam medeniyetini yerleştirmiş. Târık b. Ziyâd, gemileri yaktı mı? . Üçüncü İslam Halifesi Hz. Osman zamanında bu bölgeye gelmeye başlayan Müslüman tebliğciler, elli atmış yıl sonra gelecek olan Müslüman akıncıların ilk öncüleridirler. Tarih 732’ye geldiğinde Avrupa içlerine doğru yürüyüşlerini sürdüren İslam Ordusu, Fransa içlerinde Paris’in 350 km. aşağısında Poitiers’de ancak durdurulabilmişti. Avrupa’nın Müslümanlıkla tanışması ve 9 asırda Avrupa’da zirveye ulaşacak olan İslam medeniyetinin hayretler uyandıran birikiminin anavatanıdır, Ülkemizde de çok yaygın olarak kullanılan ve tarihî gerçek olduğu sanılan gemileri yakma hikâyesi vardır. Buna göre Târık, İspanya kıyılarına çıktığında, askerlerin savaştan kaçmalarını önlemek ya da geriye dönüş umutlarını kırarak onları savaşa motive etmek maksadıyla kıyıdaki gemilerini yakmıştır. Hemen ifade edelim ki, gerçekte Târık gemileri yakmamıştır. Peki, neden yakmamıştır? Çünkü ilk olarak, 12 bin askeri Mağrib ait gemilerdi. Dolayısıyla, gemilerin tasarrufu 3. dereceden bir komutan olan Târığın elinde olamazdı. Ayrıca, savaş başlamadan önce gemilerin geriye gönderilmiş olma ihtimali de yüksektir. İkinci olarak, Endülüs’ün fethiyle ilgili bilgileri aldığımız İslam tarihi kaynaklarının hiçbirinde böyle bir bilgiye rastlamak mümkün değildir. Sadece bir yerde, İdrisî’nin Nüzhetü’l-müştâk adlı coğrafya-tarih kitabında bu hikâye geçmektedir. Oysa İdrisî kitabını Endülüs’ün fethinden yaklaşık üç asır sonra kaleme almış ve gerçekte bu haberle ilgili kendisini başka hiçbir İslamî kaynak desteklememektedir. kıyılarından İspanya’ya geçirmek için kullanılan gemilerin çoğu İfrîkıye eyâletinde kullanılanlardı. Bir kısmı da mağdur Vizigot Kralı Witiza taraftarı olduğu için fethe yardım eden Sebte valisi Julián’a Bazı Hristiyan ve Müslüman tarih kaynakları ve araştırmaları da İdrisî’nin kaynağı belli olmayan bu kaydını alarak yaygın hale getirmişlerdir. Sonuçta özellikle etkili konuşma yapma ya da yazma düşüncesiyle insanların karşısına çıkan hatip ya da yazarlar da, insanlara câzip gelen bu hikâyeyi, “bir işte kesin kararlı olmak ve asla geriye dönmeyi aklına getirmemek” anlamında sıkça kullanagelmişlerdir. Gerçekte bu asılsız hikâye sebebiyle “gemileri yakmak” diye güzel bir deyim oluşmuşsa da, bunun gerçekle alâkasının olmadığını da bilmek gerekmektedir.

Hit: 1119 Kayıt Tarihi: 13.11.2018