YÖRÜKLER ÖKSÜZ KALDI. GEZGİN YÖRÜK ARAŞTIRMACISI ZEKİ OĞUZ BU GÜN HAKKA YÜRÜDÜ.
Zeki Ağabeyi 23 yıl önce tanıdım. Dostluğumuz hep devam etti. Şair, öykü yazarı ve fotoğrafçı. 1 Ocak 1951, Tatköy / Selçuklu / Konya doğumlu. 1954'ten 1962'ye kadar köyde bir çocuğun yapabileceği her işi yaptı. Bazı öykülerine de yansıyan at, kuzu ve sığır çobanlığı bu döneme rastlar. 1963'te Konya Erkek Sanat Okulunun sınavını kazanarak bu okulun orta kısmına başladı. Bu okulun lise 1. sınıfında okuldan ayrıldı. 1967'de Fatma Oğuz ile evlendi. Bu evlilikten Kâzım, Hüseyin, Emine ve Şafak adlarında dört çocuğu oldu. 1968'de Yeni Konya gazetesinde gazeteciliğe başladı. 1972'de Yozgat’ta askerliğini tamamladı.
Konya'da bir süre gazetecilik (1969-70) yaptıktan sonra çeşitli işlerde çalıştı Yeni Meram, Konya Postası, Manşet, Memleket, Yeni Konya, Cumhuriyet Gezi, Siyah/Beyaz, İpek Yolu gibi dergi ve gazetelerde gezi ve köşe yazıları yazdı. İlk kişisel sergisini 1995'te Konya Güzel Sanatlar Galerisinde açtı. Konya Fotoğraf Amatörleri Derneğinin kurucu üyesi olup bu güne kadar 38 kişisel sergi açmış ve karma sergilere katılmıştır. Yörüklerle ilgili belgesel film çalışmaları da vardır.
Edebiyatçılar Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Edebiyatçılar Derneği Konya Şubesi üyesi ve Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği’nin kurucu üyesidir.
1970'de Kavgadayız Her Saat adlı şiir, 1981'de de Bebek adlı öykü kitabı yayımlandı. Zeki Oğuz’un diğer öyküleri Varlık, Yaba Edebiyat, İnsancıl, Gerçek Sanat, Çağrı, Çalı, Eşik, Aykırı Sanat gibi dergilerde yayımlandı. 1997'de Konya Çalı Kültür Sanat Dergisini yayımlamaya başladı. 110 sayı yayımlanan Çalı dergisinde yaşayan değerlerimizle ilgili özel sayılar yaptı. Dergide sürekli olarak Konya kültürünün öne çıkmasını sağladı.
1975 yılında Kooperatifler Müdürlüğünde memur olarak görev yapmıştır. 1997 yılında Konya Çalı Kültür Sanat Dergisini yayınlamaya başlamıştır. 2001 yılında Tarım İl Müdürlüğünden emekliye ayrılmıştır. 1976'dan itibaren başladığı memuriyet görevi bir ara, 1402 Sayılı Sıkıyönetim Yasasına muhalefetten kesintiye uğradı
Çocukluğundan gelen gezme tutkusunu fotoğraf ve yazılarıyla birleştiren Zeki Oğuz, hem gazeteci hem fotoğrafçı hem de yazar kimliğiyle birçok esere imza attı. Çektiği fotoğraflarla, yazdığı şiir ve öykülerle Konya bozkırlarını anlatan Zeki Oğuz Konya'nın önemli bir fikir adamıydı.
Ömrü boyunca yörüklerin sorunları üzerine eğilen Oğuz'u yakın arkadaşları bu şekilde anlatıyorlar. Yaklaşık 50 yıldır mücadele arkadaşımızdır dediği Ünal Erdoğan Oğuz'dan "Onun yüzüne bakmak Anadolu'ya bakmaktır" diyerek bahsediyor.
Elinde fotoğraf makinası , sırtında çantası ve Torosların ve aladağın yaylalarında yörükleri ziyaret eder, fotoğraf çeker ve çadırını kurarak bir gece boyunca yörüklerin hayatını, öykülerini, dertlerini dinler, kitaplaştırırdı. Rampalı çarşıda bürosu tam bir etnoğrafya müzesi gibidir.
Dürüst , namuslu, solcu fikir ve kültür insanıydı. Asla vazgeçmediği sigarasını tüttürerek zaman zaman sohbetler eder, konuşur ve yeni kitaplarını imzalardı.
Aynı zamanda şiirler yazan bir şiir ustasıydı bir şiirini okuyalım.
SİBEL
Sibel,
Güzellikler tanrıçası,
Sonsuzluğunda bozkırın,
Karadağ’ın kayalıklarında,
En olmaz zamanda düşüyorsun aklıma.
En olmaz yerde gülüşün karanfil yağmuru.
Çoğalıyorsun yüreğimi yakıyorsun,
Sevincin sevincimmee dönüşüyor.
Ve hüzünlerin
Tomurcuk bir gül yakamda.
Gönüllü bir orospu Karadağ.
Nice canlar ağırlamış,
Köylüleri,
Rahipleri rahibeleri.
Onların izinde bir gezgin yürek,
Örenlerdeyim Derbe’de Üçkuyu’da.
Yaban atlarını,
Döne’yi ortak ediyorum yalnızlığıma.
Döne, Derbe’nin
Görkemli Karadağ’ın,
İki bin yıllık gelini
Ve ağır işçisi kocasının.
Barındığı örenlerin,
Geçmişi geleceğe taşıdığından habersiz,
Peşinde dolanan küçücük dölleriyle,
Gün savar ıssız kalıntılarda.
Solgun yüzlü gülkız Dilek
Tavşan kanı çaylar sunar,
Hoyrat bir kocanın kahrını çekmeye cezalı.
Eli böğründedir hep, boynu bükük
Ne gelin odası paylaşır yalnızlığını
Ne başı pare bulut dağlar.
Her damla yaş daha büyütür
Canevindeki ateşi.
Bütün belaları koyuyorum azık torbama
Ve yüreğimi kahrolası gezgin yüreğimi
Senin sevinçlerini hüzünlerini de
Yürüyorum sen geliyorsun aklıma
En olmaz zamanda geliyorsun
En olmaz yerde gülüşün karanfil yağmuru.
Zeki abi Konya kültürüne eşsiz eserler kazandırmış bir yazar olarak anılarda yaşayacaktır. Tanrıdan rahmet dilerim. BAHRİ KILINÇEL
HayratKavram Yayınları / İstanbul1992
HikâyeAdemin Kaburga KemiğiGülcenur Dizgi / Konya1994
HikâyeÜrkek Bir KeklikYaba Yayınları / İstanbul1995
HikâyeGelenekleri Görenekleriyle Konya Dağ KöyleriDizgi / Konya1997Araştırma
Bir Bozkır Türküsü Beldeleri Yaylarıyla KonyaKonya Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları / Konya2003Gezi Yazısı
Yaylaların Özgür Çocukları YörüklerNüve Kültür Merkezi / Konya2004Araştırma
Toprak ve Gelenek Çizgi Kitabevi / Konya2005Gezi Yazısı
Taşra ve GezginÇizgi Kitabevi Yayınları / Konya2005Gezi Yazısı
Zeki Oğuz Seçme YazılarÇalı Kültür Sanat / Konya2006Diğer
Sedef Saplı Bıçak - MiçoNüve Kültür Merkezi / İstanbul2015Hatıra
Konya Bozkırlarında Bir GezginÇizgi Kitabevi Yayınları / İstanbul2016Gezi Yazısı
Akdeniz’den Toroslar’a SarıkeçililerÇimke / Konya2016İnceleme BAHRİ KILINÇEL