İSLAM DÜNYASININ HALİ
İslam barış dinidir. İslam hoşgörü dinidir. Hep bu söylemleri duyarız, söyleriz, tekrarlarız. Ancak geriye baktığımızda islamın tebliğinden ve Hz.Muhammedin ölümünde sonra göreve gelen üç halifesi iç çatışmalar, tartışmalar nedeniyle kanlı şekilde öldürülmüştür. Bu asla kabul edilemez bir durumdur. Bu cinayetleri işleyenler İslamı anlayamamışlardır.
Bu güne geldiğimizde, İslam coğrafyasına baktığımızda dışarıdan emperyal güçlerin oyunlarıyla, Çeşitli devletlerin istihbarat örgütlerinin ajanlarının islami görüntülerine aldanan uygulamaları nedeniyle, Farklı düşünen ancak kendilerini islamın temsilcisi gibi gören radikal örgütlerin davranışlarının yarattığı kaos, travma, saldırı, terör ve kendi görüşlerini kabul ettirmek nedeniyle İslam dünyası Kan ve gözyaşı içerisindedir. Milyonlarca Müslüman bundan dolayı ölmüş, sakat kalmış ve yerini yurdunu terk etmişlerdir.
Müslüman dünyasını çoğu liderleri kral, şeyh , emir gibi babadan oğula geçen demokrasinin olmadığı ülkelerdir. Diğer bazı islam ülkelerinin adında Cumhuriyet yazıldığı halde Cumhuriyet ve demokrasiden nasibini almamış, Seçimlerde sadece aynı dini yöneticileri seçme yönetimine dönüştürülmüş yönetimlerdir.
İslam dünyasında mağdur olanlar, ölenler, demokrasi, insan haklarından faydalanmayanlar Müslümanlardır. Bu dünyaya geldiği halde Çağdaş dünyanın çoğu nimetlerinden faydalanmadan ömürlerini tamamlayarak ölüp gidenler Müslümanlardır. Bu insanları hak ettikleri dünyanın sayısız nimetlerinden faydalandırmak İslam dünyasındaki liderlerin görevleri olduğu halde yönettikleri halka İslamın yüce kitabı Kurandan çeşitli ayetlerden veya hadislerden sabır, kanaatkarlık, dayanma çağrıları yaparlar, Öbür dünyaya ait Cennete ne kadar ödüllendirileceklerini anlatırlar. Hatta Kutsal bir davaya adanmışlık olan Şehitlik kavramını bile yönetimlerini devam ettirmek uğruna kullanmaktadır.
İslam dünyasının bazı ülkeleri Egemen, emperyal güçlerin baskısı ve yönetimine tabidirler. Petrol gelirleri nedeniyle halkı yoksul olduğu halde emperyal güçlerin silahlarını satın alırlar. Paralarını emperyal güçlerin bankalarına yatırırlar. Bazıları halkı yoksul olduğu halde başka ülkeler kendi dini görüşünü başka ülkelere ihraç etmek için milyarlarca para harcamaktadırlar. İran halkı yoksuldur. Dini yönetim milyarlarca parayı silahlanmaya, Irak ve Suriye’de dini örgütlere silah para akıtmaya devam etmektedirler. Nükleer bomba yapımı için milyonlarca dolar harcamaktadırlar. Mollalar İran halkını yoksulluğunu düşünmemektedirler.
Birleşik arap emirlikleri, Katar, Kuveyt, Zenginliğin gölgesinde batıya para akıtmaktadırlar. Suudi Arabistan Emperyal ABD nin en büyük silah alıcısı durumdadır. ABD nin silahları ve uçaklarıyla Yemende yoksul kadınları, çocukları öldürmektedirler. Kadınların araba kullanması bile hala yasaktır bu ülkede. Afganistan ise Taliban örgütünün esirliğinde inlemekte, kız çocukları okutulmuyor, kadınların adı yok,
İslam dünyasının başına bela olan Taliban, Hizbullah, Boko haram , El kaide, El nusra,Daeş, Feto vb onlarca radikal batının silahlarıyla insanları öldüren örgütlerdir. Bu örgütlerin kanlı eylemleri, islam adına uygulamaları Türkiye ve diğer ülkelerde İslamın eğitimini almış İlahiyatcıları tarafından eleştirilmemekte, Ses yükseltilmemektedir. Türkiye’de binlerce ilahiyat akademisyeni olmasına rağmen bu kan içen örgütlerin islamla ilgisinin olmadığını söyleyemiyorlar. Eleştirmiyorlar. Tek eleştirdikleri Cumhuriyet, Atatürk ve devrimleridir. ABD Terörizm Merkezinin raporuna göre bütün dünyada terör saldırılarında ölenlerin %90’ı Müslüman. Terör saldırılarıyla Müslümanları öldürenlerinde %100’ü Müslüman
Bugün İslam İşbirliği Teşkilatına üye 57 ülkede toplam 1 milyar 700 milyon Müslüman yaşıyor. Müslümanlar dünya nüfusunun %28’ini oluşturuyor. Yani dünyada yaşayan her 4 kişiden birisi Müslüman. Bütün İslam ülkelerinin toplam gayri safi hasılası yani kendi toplam milli gelirleri yaklaşık 6 trilyon dolar. 57 ülkenin gayri safi hasılası 6 trilyon dolar. Sadece Çin Halk Cumhuriyetinin gayri safi hasılası 12 trilyon dolar. Bir ülke 57 ülkeden çok daha fazla gayri safi hasılaya sahip. Yani 57 İslam ülkesi bir tek Çin Halk Cumhuriyeti bile edemiyor. O zaman soru şu: Neden edemiyor.
Çünkü İslam dünyası Bilimi dışlamış, bilgiyi üretmiyor, insanlığın yararına hiçbir şey üretmeyen, icat etmeyen bir anlayışa sahip olmasından kaynaklanmaktadır. 57 İslam ülkesinde halkın %37’si okuma yazma bilmiyor. Bir başka deyişle 630 milyon Müslüman kendi dilinde okuma yazma bilmiyor. Ve tabi soru neden? Birleşmiş Milletler Arap Kalkınma Teşkilatı raporuna göre Arap kadınların yarısı okuma yazma bilmiyor.
700 yıl önce robotik alanı kuran El-Cezeri’yi, matematikte Sabit Bin Kurra’yı ve Harizmi’yi, astronomide Ali Kuşçu’yu, coğrafyada İbn-i Batuta’yı, felsefede Farabi’yi ve İbn-i Rüşd’ü, tıp alanında İbn-i Sina’yı yetiştiren İslam dünyası neden bugün bu derece gerilere düştü? Bilime, tekniğe bu kadar önem veren ve dünya çapında önemli bilginler yetiştiren İslam dünyası bugün neden bu kadar geriye düştü?
Tüm bu sorunların çözümünde Laiklik ve bilim öğretilerinin ışığında islami dünyayı demokrasi anlayışında yönetecek liderler yetiştirmek olacaktır .BAHRİ KILINÇEL