KONYADA MEDYA HABERİNİ NASIL SUNUYOR, HALK NASIL YÖNLENDİRİLYOR
Haber, iktidar seçkinlerinin görüşlerini yansıtmasının yanında, aynı zamanda bir söylem olarak, haber kaynakları, anlatıcı ve hedef kitle arasında kurulan bir diyalogdur. Haberde bakış açısı, herhangi bir eylem ya da söyleme nereden bakıldığının ortaya konulmasıdır.
Konya basınına sabahleyin baktığımızda, Haber ortalama insanın önyargılarını çoğaltarak, gerçekliği olduğu gibi görmesini engellemekte ve kurulu düzeni kabullenmeye yöneltmektedir. Haber iktidar belediyelerine, iktidarın atadığı bürokrat ve iktidar partililerine aitse manipüle edilir ve yoğun bir iktidar propagandasına evrilir. Halkın haber almasında objektif ve doğru haberden yoksun bir habercilik anlayışı yaratılmış olup. İktidar belediyesinde olan yolsuzluk haberleri verilmez, yandaş tarikat ve cemaatin içinden yargıya yansımış taciz ve tecavüz olayları görmemiş, duymamış, bilmemiş oyunun bir parçasıdır.
Siyasal aygıt, bireyleri devletin siyasal ideolojisine uydururken, haber aygıtı, tüm yurttaşları, basın, radyo, televizyon ile günlük milliyetçilik, şovenizm, liberalizm, ahlakçılık, din vb. dozları ile beslemektedir. Ekonomik açıdan yerel belediyelerden bolca reklam desteği ile yaşamaya alışmış bir habercilik mübarek kandil günleri öncesinde siyasi yöneticiler, belediyelerden resimli ve bol bol islamın en güzel söylemlerinden adeta resimli gazeteye dönüşmektedir.
Toplumsal formasyon, ekonomi, politika ve ideoloji olmak üzere olmak üzere üç ana düzeyden meydana gelmektedir. toplumsal formasyonu oluşturan düzeylerden biri olan ideoloji, fikirlerle, özellikle grup ya da hareketin paylaştığı toplumsal, siyasi ve dini düşüncelerle ilgilenmektedir. Ona göre ideolojiler, bir grubun üyelerinin köklü inancıdır. İdeoloji, yanlış bilinç anlamında, popüler, ancak yanıltıcı inançların statükoyu meşrulaştırmak ve işçilerin gerçek sosyo-ekonomik durumlarını gizlemek için yöneten sınıf tarafından aşılanan fikirler anlamında kullanılmaktadır. Bu olumsuz ideoloji kavramı, terimin siyasi kullanımlarında, yani yanlış, yanıltıcı ve aldatıcı inançlar sistemi olarak biz ve onlar kutuplaşmasını, içgrup-dışgrup arasındaki toplumsal çatışmayı öngörmektedir.
İdeolojiler en yaygın şekilde iktidar ve egemenlik gibi grup ilişkileri açısından tanımlanmaktadır. İdeolojiler, iktidar seçkinlerinin iktidarlarını meşrulaştırmak için zihinsel denetim sağlama işlevi görmektedir.
Günümüzde yaşadığımız AKP iktidarının 20 yıldır değişmemesi, ekonomik ve sosyal alanda yaşanan kötü yönetime rağmen hala halk kitleleri tarafında iktidar umudu olması ve Ana muhalefet ve yavru muhalefet güçlerinin ideolojik alt yapılarının yerlerde sürünmesinin nedeni AKP iktidarının Dini bir ideolojik kavram terimini siyasi kullanımlarında, yani yanlış, yanıltıcı ve aldatıcı, dönüştürerek yarattığı sistemi süsleyerek biz ve onlar kutuplaşma yaratmasında yatmaktadır. Bu manzarada günahların en büyüğü beslemeli yerel medyada ve Devletten alınan kredilerle halkımızı sürekli yönlendiren ve manipüle eden ulusal denen ancak ulusallıkla hiç ilgisi olmayan ulusal basınındır. BAHRİ KILINÇEL