Bahri KILINÇEL bilgi@bahrikilincel.com
CUMHURİYETİMİZDEN NE KALDI GERİYE DERSEK



CUMHURİYETİMİZDEN   NE KALDI  GERİYE  DERSEK

600 yıllık imparatorluğun ardından kurulan ve henüz 100 yıllık mazisi olan cumhuriyetin ilanı yüzüncü yılına yakışır görkemde devlet tarafından kutlanmadı. Neler  hayal etmiştik, neler  beklemiştik. Aylara  yayılan  kutlama  konserleri,  sanat  eserleri, anıtlar, Muhteşem  törenler, Konferanslar, paneller, söyleşiler, Her üniversitede  ayrı  kutlama  etkinlikleri.

Hiç  birisi olmadı, yapılmadı, Geçip  gitti  hayallerimizle kala kaldık. Bilim  yuvası  olmaktan çıkarılan, yandaş, dil bilmeyenlerin  araştırma görevlisi yapıldığı, yayınlanmış bir tek eseri  bile olmayanların rektör yapıldığı, hukukun  yerle  bir  olduğu  yerde  ses çıkarmayan  hukuk fakültelerinin  olduğu  Üniversitelerden ne bekleyebilirdik.

Karma eğitimi  beğenmeyen, Okullara  ders vermesi  için Tarikat  ve cemaatlerin hocalarını  okullara  sokan, ilköğretim ve liselere  müdür olarak  sadece  İlahiyatçıları  atayan  bakanlıktan  nasıl bir  kutlama  beklerdik. Milli Eğitim bitti, medrese sistemi geri geldi. 2013 yılında faaliyetlerine başlayan diyanet kreşleri bugün MEB’in kreşlerinden fazla. Cemaatlere bağlı açılan kreşler var bir de, onlar bu kreşlere sıbyan mektebi diyorlar. MEB bu kreşleri denetlenmek şöyle dursun özellikle görmezden geliyor. İşe yarıyor mu peki, gerçekten dindar bir nesil yetişiyormu  ?

Atatürk ve arkadaşları yıllarca imparatorluk eliti tarafından hakir görülen yoksul Anadolu taşrası üzerinden bir modernleşme yaratmak istediler. Köy enstitüleri, tarım kooperatifleri, öğretmen okulları ve hatta askeri liseler görgü modernleşmesi açısından bugün mumla aradığımız harika örneklerindendi. Aslında görgü modernleşmesi, kısmi başarısı eğitim ve kalkınma için önemli bir zemini de teşkil ediyordu.  Hepsi  köreltildi, yok edildi.

Atatürk Hava Alanı’nı dümdüz edildi  kimse ses çıkarmadı, Atatürk Orman Çiftliği arazisine saray yapıldı  kabullendik. Şehirlerde  Atatürk  stadları  bir bir yıkıldı, Atatürkün  adının  verildiği  okullardan  isimleri silindi. Kurtuluş  savaşı  kahramanlarının  isimleri  silinerek  devrim  karşıtı  İskilipli  atıf  hainin  isimleri verildi, Diyarbakır’a   isyancı  Hain şeyh sait’in  heykeli dikildi kimse  ne oluyor demedi.  100  yıllık Cumhuriyetin  Fabrikaları,tesisleri  satıldı  kimse  itiraz etmediyse  100  kutlamasın  beklemek  kimsenin hakkı olmamalıydı.  Öyle oldu.

Osmanlı  Padişahı  Donanmayı  halice korkudan hapsettiği için  birinci dünya  savaşına   Donanmasız  girdik.  Cumhuriyetin  100  yılda  geliştirip, Büyütüp, modernize  ettiği   Kahraman  donamamızın  geldiği  başarı  ABD  nin hoşuna gitmemiş  ve  işbirlikçi  darbeci  feto  terör  örgütüne  verdiği  ödevle  2011 yılında  400 denizci  kahramanlar   Silivri’ye  gönderildi.  Bu ordumuzu  çökertme planına   “ ülke  bağırsaklarını  temizliyor “diyenler  Kurtuluş  savaşı  yönetmiş  TBMM  deydiler. Gün geldi  Donanmayı  Vahdettin  Köşkünden selamladılar.  100  yıl  kutlaması dediler.

İktidarın, Cumhuriyet’in yüzüncü yılını kutlama, değerlendirme bağlamında gösterdiği isteksizlik, sanki toplumun belli kesimleri ve aktörlerinin “Atatürk’ü unutma, unutturma” çabasına uyma görüntüsünü vermesi  Cumhuriyet  sevdalısı  insanları üzmüştür. Cumhuriyet  hepimizin cumhuriyetidir.

“Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz!” diyen  Ulu  önder  sanki  bu günleri  görmüş  gibiydi.

AKP  tarafından  kurgulanan  “ Türkiye  yüzyılı “ Kemal Atatürk’ün yaklaşık 100 yıl sonrasının devamı gibi görülebilir; ama bir yandan da Atatürk’ünkinden farklı, bambaşka bir cumhuriyet tasavvurunun sahibi olarak da kabul edilmelidir.  Tek adam olma zorunluluğu Atatürk için 600 yıllık bir rejimin yerine ikame edeceği Cumhuriyet’i kurmak ve Millî Mücadele’yi nihaî hedefine ulaştırmak, bir başka deyişle ile, başarı için olmazsa olmaz niteliğindeydi.  An cak  günümüzde  hiçbir  demokraside, hukukta, özgürlüklerde  tek  anlayışının  yeri  yoktur.

Mustafa Kemal, sadece Batı emperyalizme karşı verilen ulusal kurtuluş savaşının lideri değil; aynı zamanda da, sömürgelciliğe karşı verilen savaşın küresel ölçekte ilk lideriydi. O, sömürgeciliği yenen ilk liderdi; küresel ölçekte anti-sömürgeci direniş sürecini başlatan ve başarıya ulaşmış bir liderdir.

Mustafa kemal  ATATÜRK  ve  CUMHURİYET  sevdası  bu ülkede  asla  bitmez  ve  tükenmez.  BAHRİ  KILINÇEL

 



Hit: 110 Kayıt Tarihi: 05.04.2024